aldığım araç hasarlı çıktı ne yapmalıyım

GenelMüdür. alınır ama şöyle alınır. Misal 1998 model bir araç alıcaksın klimalı tek hava yastıklı vs.. fiyatta 12 bin tl diyelim.. Bunun yerine 2003-2007 model gibi ve küçük hasarlı bir kaza sonucu misal 3 parça değiştirilmiş serviste ve havayastıklarından biri açılmış bir araç alınabilir.. pert olan her araç Kısacaçekme belgeli hasarlı bir araç satın alma ve sonraki işlemleri şöyle özetleyebiliriz: 1- Noterden aracın satışı alınır, plaka değişikliği olacaksa noterde belirtilir. 2- Aracın hasarı tamir edildikten sonra sigorta yapılarak Ek-1 formu doldurulup muayene istasyonuna gidilir. Sonrada o aracı satıyor. Cebinden 30.000 tl çıkmıyor da 20.000 tl çıkıyor mesela böylece zarardan kar etmiş oluyor. Bu arabaları da sigorta şirketlerinden alan firmalar var. İhaleyle alıyor çoğu. Sonra da yaptırıp satıyor. Kim ne derse desin hasarlı araç alım/satım kısmı başlı başına bir sektördür. Ürünümkargo paketinden hasarlı ya da eksik çıktı ne yapmalıyım? Ürününüzü teslim almadan önce mutlaka ürün paketinin hasar kontrolünü yapınız. Ürün paketinde veya üründe herhangi bir hasar bulunması durumunda kargo görevlisine “Hasar Tespit Tutanağı” tutturunuz ve Yanitamamen yasal. Saat 21de ben işten gelirken aracı farkediyorum. Aracın kaldırım tarafındaki çamurluğu ezilmiş , tampon ve sağ davlumbaz hasarlı. Hemen olayı görebilcek kameraları araştırıyorum ve bir kameranın kısmi olarak görüntüsüne ulaşıyorum. Kamerada 4 saatte 4 araç bina otoparkına giriş çıkış yapıyor. Annonce Originale Pour Site De Rencontre. Ticari Faaliyet Kapsamında Meslek Olarak Araç Satışını Gerçekleştiren Satıcının Sorumluluğu GalericiAyıplı malAyıplı maldan sorumlulukİspat yüküTüketicinin seçimlik haklarıZamanaşımıAracının Satışını Gerçekleştiren Satıcının Sorumluluğu BireyselAyıptan sorumlulukİspat yüküAlıcının seçimlik haklarıZamanaşımıİkinci El Ayıplı Araç Satışında Hukuki SüreçAracın Kilometresi Düşürülerek SatılmasıNoterde İmzalanan Sözleşmenin Ayıba EtkisiEkspertiz Raporunun Ayıba EtkisiAraçtaki Hasar Kaydının Ayıba EtkisiAyıbın Tespiti Sonrası İhtar Çekilmesiİkinci El Ayıplı Araç Satışında Görevli ve Yetkili MahkemeAyıptan Sorumluluk Kapsamında Satıcıya Açılan Davada Yargılama UsulüFaizDava Sürerken Aracın Başkasına SatılmasıTicari Satımlarda Ayıp İhbar Süreleri ve Ayıp İhbarlarının Hukuki Niteliğiİkinci El Ayıplı Araç Satışında Satıcının Sorumluluğu Hakkında Yargıtay Kararlarıİkinci el ayıplı araç satışında satıcının sorumluluğu bulunmaktadır. Satıcı dikkat etmezse hem hukuki hem de cezai sorumluluk ile karşı karış karşıya kalabilir. İkinci el motorlu kara taşıtları araçları, Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlanan ve trafik siciline tescilli olan motosiklet, otomobil, arazi taşıtı, otobüs, kamyonet, kamyon ve lastik tekerlekli traktör niteliğindeki taşıtlar olarak ifade el ayıplı araç satışında satıcının sorumluluğuna ilişkin açıklamalar yapılırken bu işin ticareti ile ilgilenen başka bir deyişle meslek olarak iştigal eden gerçek kişiler ve tüzel kişiler yetkili satıcı, otomobil bayii, galerici vs. ile araç satışı ticareti ile ilgilenmeyip sadece aracının satışını gerçekleştiren kişiler arasındaki ayrıma dikkat edilerek ayrı ayrı incelemeye tabi tutulmalıdır. Uygulamada genellikle şu hususlar ayıp olarak kabul edilmektedirAracın hasar kaydının olmasıDeğişen parçalarının olmasıŞasede bozulma, eğilme vs. olmasıSunroof, radyo, kapı, far, camlar vs. düzgün çalışmıyor olmasıAracın şanzımanında, motorunda vs. aksaklık bulunmasıYakıtla ilgili problemler olmasıKilometresi ile oynanmış olmasıBalata veya yağ sisteminin sorunlu olmasıSebebi belirlenemese de aracın satıcının vaat ettiğinden düşük performans göstermesiYukarıda sayılanlar ve bunlara benzer birçok aksaklık ikinci el araç satışında satıcının sorumluluğunu el ayipli arac iadeTicari Faaliyet Kapsamında Meslek Olarak Araç Satışını Gerçekleştiren Satıcının Sorumluluğu GalericiSatıcı, ticari veya mesleki amaçlarla ikinci el araç satışını meslek haline getirmiş biri ise galerici vs., bu kişilerin araç satışından doğan uyuşmazlıklara Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır. Nitekim bu durumda alıcı, tüketici sıfatına haiz olur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun TKHK kapsamında,Satıcı Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,Tüketici Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,Tüketici işlemi Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, ifade El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik m. 13 kapsamında ikinci el motorlu kara taşıtının tanıtımı ve ilanı şu şekilde yapılırSatışa sunulan ikinci el motorlu kara taşıtının üzerinde kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde taşıta ilişkin tanıtıcı bilgilerin güncel olarak yer aldığı bir tanıtım kartı kartında yetki belgesi numarasına ve ikinci el motorlu kara taşıtına ilişkin aşağıdaki asgari bilgilere güncel olarak yer verilir gibi internet sitelerinde de tanıtım yapılırken bu bilgilere yer verilmelidira Markası, cinsi, tipi ve model Rakam veya harflerinin bir kısmı karartılmak suretiyle motor ve şasi Plaka Yakıt Satış Boyalı ve değişen Niteliği belirtilmek suretiyle hasar Üzerinde rehin veya haciz gibi şerhlerin bulunup el motorlu kara taşıtı ticaretine yönelik ilan veren işletmeler bu ilanlarda aşağıdaki hususlara uymakla yükümlüdüra Yetki belgesi numarası ve yetki belgesindeki işletme adı veya unvanı ile ikinci fıkrada belirtilen diğer bilgilere güncel olarak yer Üçüncü kişileri yanıltıcı bilgi ve belgelere yer İkinci el motorlu kara taşıtının satılması veya taşıt teslim belgesinin süresinin sona ermesi halinde üç gün içinde ilan faaliyetine son ortamında ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine yönelik ilan verilmesine aracılık eden gerçek veya tüzel kişiler aşağıdaki hususlara uymakla yükümlüdüra İşletmelerin, m. 13/3- a bendinde belirtilen yükümlülüğü yerine getirebilmeleri için imkân İşletmelerin üyeliğinden önce Bakanlığın internet sayfası veya Bilgi Sistemi üzerinden yetki belgesi kontrolü yapmak ve yetki belgesine sahip olmayan işletmelerin üyeliğine izin Aynı ikinci el motorlu kara taşıtına yönelik birden fazla işletme tarafından verilen ilanlarda, taşıt sahibi olan veya o taşıta ilişkin taşıt teslim belgesi bulunan işletmenin talebi halinde yetkisiz verilen ilanları yayımdan derhal İlanlara ilişkin talep ve şikâyetlerin internet tabanlı iletişim yöntemlerinden en az biri ve telefon aracılığıyla iletebilmesi için müşteri hizmetleriyle iletişim imkânı sunmak. Bu talep ve şikâyetlerin etkin şekilde yönetilerek sonuçlandırılmasını İlan, şikâyet ve üyeliklere ilişkin bilgileri Bakanlığın taleplerine uygun olarak Bakanlığa İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretinin geliştirilmesi ve tüketicinin korunması amacıyla Bakanlıkça alınan tedbirlere hizmet yeterlilik belgesine sahip ekspertiz işletmesi bulunmayan illerde faaliyet gösteren işletmeler hariç olmak üzere, ikinci el otomobil veya arazi taşıtı satışı yapan işletme tarafından, satışın yapıldığı tarihten önceki üç gün içinde ekspertiz raporu raporu ücreti, satış işleminin alıcıdan kaynaklanan bir nedenle gerçekleşmemesi durumunda alıcı, diğer hallerde satıcı işletme tarafından ödenir. Yönetmelik m. 14/1 Model yılına göre sekiz yaşın veya yüz altmış bin kilometrenin üzerindeki taşıtlar için ekspertiz raporu alınması zorunlu değildir. Ekspertiz raporunda asgari olarak aşağıdaki hususlara yer verilira Taşıtın markası, cinsi, tipi ve model Ekspertiz raporunu düzenleyen ticari işletmenin hizmet yeterlilik belgesi ve MERSİS numaraları ile MERSİS’e kayıtlı ticaret unvanı ve işletme adı veya ekspertiz raporunu düzenleyen esnaf ve sanatkâr işletmesinin hizmet yeterlilik belgesi numarası ve ESBİS’e kayıtlı işletme adı ile işletme sahibinin adı, soyadı ve kimlik numarası veya yabancı kimlik Ekspertiz raporunu alan ticari işletmenin yetki belgesi ve MERSİS numaraları ile MERSİS’e kayıtlı ticaret unvanı ve işletme adı veya ekspertiz raporunu alan esnaf ve sanatkâr işletmesinin yetki belgesi numarası ve ESBİS’e kayıtlı işletme adı ile işletme sahibinin adı, soyadı ve kimlik numarası veya yabancı kimlik Ekspertiz raporunu alan işletmenin yetki belgesinin bulunmaması durumunda, yetki belgesinin bulunmadığı TSE’nin ilgili standardı ile belirlenen diğer işletmesi, ekspertiz raporundaki bilgilerin taşıtın gerçek durumunu yansıtmamasından sorumludur. Aldatıcı ve yanıltıcı ekspertiz raporları ile ilgili olarak tüketicilerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ayıplı hizmete ilişkin hakları el motorlu kara taşıtı ticaretinde garanti ve ayıplı mal Yönetmeliğin düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre, ikinci el otomobil ve arazi taşıtının motor, şanzıman, tork konvertörü, diferansiyel ve elektrik sistemi, satış tarihinden itibaren üç ay veya beş bin kilometre, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden işletmenin garantisi altındadır. İşletme, garanti kapsamına giren hususları sigorta yaptırmak suretiyle karşılayabilir. İşletmeler, belirtilenlere ilave garantiler de sayılan parçalarda garanti süresi veya kilometresi içinde meydana gelen arızalar azami kırk beş iş günü içinde giderilir. Arızanın giderilmesine ilişkin masraflar işletmeye aittir. Bu sürelerin tespitinde taşıt sahibinin işletmeye yazılı başvuru tarihi veya ilgili il müdürlüğüne yazılı başvurusu üzerine il müdürlüğünce işletmeye yapılan bildirim tarihi dikkate alınır. İl müdürlüğüne yapılan başvuruya satış sözleşmesinin bir örneği eklenir. İkinci el motorlu kara taşıtı satışlarında tüketicilerin 6502 sayılı Kanunun ayıplı mal ve hizmetlere ilişkin hakları malAyıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. TKHK m. 8Ayıplı maldan sorumlulukSatıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz. TKHK m. 9İspat yüküTeslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. TKHK m. 10Tüketicinin seçimlik haklarıMalın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Buradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. TKHK veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz. TKHK m. 122. el ayipli aracAracının Satışını Gerçekleştiren Satıcının Sorumluluğu BireyselBu tür satıcılar “İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik” kapsamında olmayan kişiler olup, araçlarını sattıkları alıcılar da tüketici sayılmazlar. Sadece aracının satışını gerçekleştiren satıcıların sorumluluğu Türk Borçlar Kanunu’ndaki taşınır satışında satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin hükümlere TBK m. 219 sorumlulukAyıp kavramı, ayıbın niteliğine göre açık ve gizli ayıp olmak üzere ikiye ayrılır. Uygulamada malda hangi ayıp türünün bulunduğuna göre farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Kısaca açıklamak gerekirse;Açık Ayıp İlk bakışta göze çarpan, basit bir gözden geçirme ile anlaşılabilen ayıplardır. Örneğin aracın sağ kapısındaki çizikler, camındaki çatlaklar açık ayıbı Ayıp İlk bakışta anlaşılamayan, zamanla ortaya çıkan ayıplardır. Örneğin motorun sorunlu olması gizli ayıbı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. TBK m. 219Yargıtay Dairesi’nin 2016/4472 E. ve 2018/6303 K. sayılı kararında, “ Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” şeklinde ifade edilmiştir. Örneğin uygulamada sıklıkla karşılaşıldığı üzere araçların daha önceki sahiplerinin, kilometre sayaçları ile oynaması halinde durumu fark eden alıcı, aracı kendisine satan son satıcıya dava açabilir. Bu durumda satıcının aracın kilometresinin değiştirildiğini bilmesine gerek anlaşması kapsamında, satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, ayıptan sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan her anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. TBK m. 221Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur. TBK m. 222 TBK 222/1’e göre araç satışı gerçekleşmeden önce alıcının fark edip kabul ettiği veya satıcının alıcıya bildirdiği durumlarda satıcının ayıp sorumluluğundan bahsedilemez. Bu konuda belirtmek gerekir ki ikinci el aracın piyasa değerinin altında bir fiyata satılmış olması, söz konusu ayıbın alıcı tarafından bilindiğini göstermemektedir. Satıcı, sattığı ikinci el aracın ayıplarının varlığını alıcıya bildirdiğini veya alıcının ikinci el araçtaki ayıpları bildiğini iddia ediyorsa iddiasını ispatla mükelleftir. Dolayısıyla herhangi bir şekil şartı olmamasına rağmen yazılı delil altına alınmasında ispat kolaylığı açısından fayda geçirme ve satıcıya bildirme yükümlülüğü, alıcının, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olmasıdır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. TBK m. 223Satıcının ağır kusurunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir. TBK m. 225İspat yüküAraçtaki ayıpların alıcıya bildirildiğinin ispatı satıcıdadır. Günümüzde ikinci el araç satışları çoğunlukla internet ilanları üzerinden yapılmaktadır ve bu şekilde yapılan satışlar satıcının araçtaki ayıpları alıcıya bildirdiğinin ispatı niteliğindedir. Bu bildirimlerin sözlü olarak yapıldığı durumlarda ise ileride ispat açısından sorunlar yaşanmaktadır. Bunların önüne geçebilmek için araçtaki ayıpların yazılı olarak bildirilmesi oldukça ekspertiz incelemesi yaptırma zorunluluğu yoktur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2016/26690 E. ve 2019/9299 K. Sayılı kararında da hükmedildiği üzere; “Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü’nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, TRAMER kayıtlarını inceleme, TRAMER’e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü de yoktur.” Söz konusu karara göre satıcı sonradan ortaya çıkan gizli ayıplar hakkında alıcının gerekli sorgulamaları yaptırmadığını ekspertiz, sigorta kayıtları, tramer kaydı vb. bu nedenle de gözden geçirme yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia ederek sorumluluktan satıcıya ihbar edildiğinin ispat yükümlülüğü ise alıcıdadır. Bu nedenle noter kanalıyla ihtarname çekmek ya da iadeli taahhütlü mektup aracılığıyla bildirimde bulunmak alıcı tarafa ispat kolaylığı seçimlik haklarıSatıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilirSatılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Alıcıya ayıplı olarak verilen araç; ayıp nedeniyle, beklenmedik halden ötürü yahut mücbir sebepten ötürü yok olur veya ağır hasar alırsa alıcı yine yukarıda bahsettiğimiz seçimlik hakları kullanabilir. Örneğin araçtaki ayıp bir kaza sonrasında öğrenilirse aracın pert olması vs. seçimlik hakların kullanılmasına engel olmaz. Ayıp bu tür bir olaydan önce öğrenilse dahi araç sonradan pert olur, yok olur vs. olursa gene bu haklar kullanılabilir. Bu durumda alıcı yalnızca aracın elinde kalan kısmını vermekle yükümlü olur. Eğer araçtaki bu tür eksiklikler alıcıdan ötürü ortaya çıkarsa alıcı yalnızca ayıptan ötürü araçtaki değer eksikliğini satıcıdan talep alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. TBK m. 227Dönmenin sonuçları TBK m. 229’da düzenlenmiştir. Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilirÖdemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin maldan doğan doğrudan zararının kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür. Ancak satıcı bu diğer zararlardan’ ötürü kusuru olmadığını ispat ederse bu diğer zararları’ ödemek durumunda kalmaz. Yukarıda sıraladığımız talepler ise satıcının kusurundan bağımsızdır; satıcı kusuru olmasa da bunları karşılamak daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz. TBK m. 231İkinci El Ayıplı Araç Satışında Hukuki SüreçAracın Kilometresi Düşürülerek SatılmasıAraba satışlarında sıklıkla karşılaşılan ayıplardan birisi de aracın mevcut kilometresinin düşürülerek satışa konulması durumudur. Burada satıcının; aracın kilometresini düşürerek satması hem ayıptan doğan sorumluluğu oluşturacaktır; hem de nitelikli dolandırıcılık suçuna vücut verecektir. Yargıtay bu konu ile ilgili emsal teşkil edebilecek nitelikte kararlar vermekte olup, bu suçu işleyen kişiler 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve beş gün güne kadar adli para cezasına hükmedilmek üzere Ağır Ceza Mahkemelerinde İmzalanan Sözleşmenin Ayıba Etkisiİkinci el araç satışı noterde yapılmaktadır ve noterde yapılan sözleşmede alıcının aracı kontrol ettim, bu haliyle kabul ediyorum’ şeklinde irade beyanında bulunduğu görülmektedir. Bu irade beyanının ikinci el araç satışında satıcının sorumluluğunu her durumda kaldırmadığını önemle belirtmek Raporunun Ayıba Etkisiİkinci el araç satışında expertiz raporu alınması günümüzde çok yaygın bir uygulamadır. İkinci el araç satışında satıcının sorumluluğu, alınan expertiz raporundaki eksiklikler bakımından kalkmaktadır. Başka bir deyişle, expertiz raporunda yer alan hasarlardan alıcının haberdar olduğu kabul edilir. Ancak ikinci el araç satışında satıcının sorumluluğu expertiz raporunda yer almayan aksaklıklar bakımından devam etmektedir. Expertiz raporunda hatalı olarak yer alan bilgilerden ötürü de satıcının sorumluluğu Hasar Kaydının Ayıba EtkisiAraçtaki hasar tramer kaydı alıcının bir takım hasar hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar. Dolayısıyla bu hasarlardan ötürü ayıp hükümlerine başvurulamaz. Ancak bir kaza olmuş ve tramere geçmesin diye sıradan bir tamircide bu hasar giderilmişse ve bundan alıcı haberdar edilmemişse satıcının ayıptan doğan sorumululuğu devam tramer kaydından ve kazadan alıcı haberdar edilmiş olsa dahi kişiye bunun sonucu hakkında yanıltıcı bilgi verilmiş ise, örneğin aracın bir kazaya karıştığı ancak belirtilen kısımlarının sorunsuz çalıştığı söylendiği halde bu kısımlarda sorun ortaya çıkarsa satıcının ayıptan doğan sorumluluğu söz konusu olur ve alıcı kanuni haklarını Tespiti Sonrası İhtar ÇekilmesiAlıcı satın aldığı araçtaki ayıbı fark ettikten sonra noter kanalı ile satıcıya ihtarname çekebilir. Bunun yanında tanık, mail veya telefon üzerinden mesaj ile de durumu bildirebilir. Başta ihtarname olmak üzere satıcıya yapılacak bu bildirimler açılacak davanın akıbeti bakımından önemli El Ayıplı Araç Satışında Görevli ve Yetkili MahkemeAyıplı ikinci el aracı satın alan davacı ticari bir amaçla aracı satın almışsa, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır. Davacı aracı bireysel kullanım için satın aldıysa, yani ticari bir amaçla satın alınmamışsa görevli mahkeme ikinci el aracın satıcısının bu işi meslek olarak yapan bir kişi olması galerici vs halinde Tüketici Mahkemesi; sadece kendi aracını satan bir şahıs olması halinde ise Asliye Hukuk el araçta garanti süresi devam etmekte ise distribütörün sorumluluğu devam ettiği için görevli mahkeme, Tüketici Mahkemesidir. Galeriden alınan ikinci el aracın çalıntı çıkması halinde zapta karşı tekeffül hükümlerine göre görevli mahkeme yine Tüketici Mahkemesidir. Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu; fakat davanın açıldığı yerde Tüketici Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davaya mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi veya Tüketici Mahkemesi olduğu durumlarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür. Şöyle ki, TTK e eklenen düzenleme, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde iken 6502 sayılı TKHK m. 73/A’da “Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” mahkeme kural olarak davalının yerleşim yeri mahkemesi ise de tüketicinin yerleşim yeri mahkemesi de ayrıca yetkili mahkemedir. Sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesi de Sorumluluk Kapsamında Satıcıya Açılan Davada Yargılama UsulüTüketici Mahkemesinde açılan davalar kanun gereği basit yargılama usulüne tabidir. Bu yüzden tarafların tek bir dilekçe ile mahkemeye başvurma hakları bulunmaktadır. Başkaca dilekçe hakkı olmadığından, davacı tüketici tüm delilleri ve itirazlarını, Mahkemeye izah etmek istediği hususları bu dilekçede açıklamalıdır. Özellikle de deliller ile ilgili olarak, hangi delillere nerelerden ulaşılması gerektiğine ilişkin bilgilere de yer Hukuk Mahkemesinde açılacak davalarda ise kanun gereği yazılı yargılama usulü dönme hakkının kullanılarak araç bedelinin tahsilinin talep edildiği durumlarda faiz, aracın satıcıya teslim edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Zira alıcı, araç için ödediği bedeli geri alana kadar aracı teslim etmek zorunda olmadığından aracı kullanmaya devam etmiş olabilir ve bu durumda faiz talep edemez. Bununla birlikte satın alınan araçta ortaya çıkan ayıp, aracı kullanılmaz hale getirmiş ise faiz, dava veya aracın kullanılmaz hale geldiği tarihten itibaren işlemeye ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını kullanan tüketicinin satıcıya ihtar göndermeden dava açması durumunda temerrüt faizi, davanın açıldığı tarihten itibaren işlemeye alım satım işini meslek haline getirmiş bir kimse değilse uygulanacak olan faiz, yasal Sürerken Aracın Başkasına Satılmasıİkinci el araç satışında satıcının sorumluluğu ile ilgili hukuki imkanlar kullanıldığı zaman hukuki süreç devam ederken araç başka bir kişiye satılabilir; ancak dava tarihi itibariyle ayıptan dolayı kanuni haklarını kullanan alıcının araca malik olması kişi eğer söz konusu ayıptan ötürü aracı ederinin altında satmışsa, arada kalan miktarı da bu davada satıcıdan talep Satımlarda Ayıp İhbar Süreleri ve Ayıp İhbarlarının Hukuki NiteliğiTürk Ticaret Kanunu uyarınca ticari alım satımlarda alıcı açık ayıplar için iki, gizli ayıplar için ise sekiz günlük olan yasal süreler içerisinde muayene külfetini yerine getirip ayıp ihbarında bulunmalıdır; aksi takdirde, muayene külfetini yerine getirmeyen alıcının ayıba bağlı hakları da ortadan kalkmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari Satış ve Mal Değişimi” başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenleme sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ilgili fıkrasında ise ; “1 Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. 2 Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır.” düzenlemesine yer malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir; açıkça belli değilse malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Tacirler için basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü kapsamında gözden geçirme ve ayıp bildiriminde bulunma yükümlülüğü bir külfet olarak ihbarlarının Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre yapılması gerekmektedir. Alacak talebi içerir ihtarnamenin geçerli bir ayıp bildirimi niteliği taşımadığı, ortada süresinde ve geçerli bir ayıp ihbarı bulunmadığı takdirde ayıp iddiasının dinlenemeyeceği Yargıtay kararlarında da ifade Türk Borçlar Kanunu’nda gerekse de Türk Ticaret Kanunu’nda ayıp bildirimininihbarının şekline ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ayıp bildiriminin şekli bakımından, kural olarak tarafların tacir olmaları herhangi bir değişiklik yaratmayacaktır. Ancak Türk Ticaret Kanunu’nun madde 18/3 düzenlemesi önem arz etmektedir. İlgili hüküm “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere ilgili hükümde ayıp bildirimine yer verilmemiştir ancak ayıbın bildirilmesiyle birlikte dönme hakkının kullanılmasını içeren bir bildirim, TTK m. 18/3’te sayılan ispat şekillerinden birisi ile El Ayıplı Araç Satışında Satıcının Sorumluluğu Hakkında Yargıtay KararlarıYargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/25258 E. 2019/10215 K. Sayılı Kararıİkinci El Ayıplı AraçTTK Davacı, “……. com” internet sayfasında davalının araç satım ilanını görünce davalı ile irtibata geçip, … plaka 2004 model … tipi FSİ 115 HP benzinli … marka aracı satın almak istediğini söylediğinde, aracın km’de olduğu, çok az kullanıldığı, hasarsız olduğu taahhüt edildiğinden TL bedel üzerinden anlaştıklarını, … Noterliğinin tarih ve 5236 yevmiye numaralı kati araç satım sözleşmesi ile aracı satın aldığını ve satış bedeli olan TL yi davalıya nakit olarak ödediğini, ancak aracın detaylı incelemesinde kilometresiyle oynandığını ve ayrıca kaza sorgulama sonucunda aracın tarihlerinde 3 ayrı ağır hasar gören kazaya karıştığının ortaya çıktığını, bu durumlar ortaya çıktıktan sonra davalıya Tire Noterliğinden tarihli ihtarname çektiğini, davalının da … Noterliğinin tarih ve 5771 yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile taleplerine olumsuz yanıt verdiğini, bu nedenlerle taraflar arasındaki araç satım sözleşmesinin feshine, … Noterliğinin tarih ve 5236 yevmiye numaralı … plaka sayılı aracın satışının iptaline, satım bedeli olarak davalıya ödenen TL ve 900,00 TL zaruri giderinin ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline, bu mümkün olmadığı takdirde bilirkişi incelemesi sonucunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile TL semenin satım bedelinden indirilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.…Somut olayda mahkemece alınan tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının tarihinde davalıdan satın aldığı aracın ve tarihli hasar kayıtlarının olduğu, dava konusu araca ilişkin muayene verilerine göre ise km, km, ise km’de olduğu görülmüştür. Davacının olayda kusurundan söz satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü’nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, TRAMER kayıtlarını inceleme, TRAMER’e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü de yoktur. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın hasarlı olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Bu nedenle davacının sözleşmeden dönmesi haklı nedene dayanmakta olup ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan dava konusu aracı satın aldığı tarihte km’de olduğu ancak yapılan araştırmada satın alma tarihinden önceki tarihlerde daha yüksek km de olduğu ve hasar kayıtlarının mevcut olduğu dosya kapsamından anlaşılmış olup, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Araç davalının elindeyken kilometresiyle ile oynanmamış ve hasar görmemiş olması ayıpta tekeffülü ortadan davacının talebi terditli dava mahiyetindedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesinde alıcıya tanınan haklar yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup alıcı bunlardan ancak birini kullanabilecek, başka bir anlatımla terditli olarak talepte bulunamayacaktır. Mahkemece, Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesi ve HMK’nın 31. maddesi gereğince davacıya hangi seçimlik hakkını kullandığı sorulup talebi açıklattırıldıktan sonra ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacının uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebileceği gözününe alınıp buna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.”Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, …Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2011/5292 K. 2011/8219 Sayılı Kararıİkinci El Ayıplı AraçTTK … Sözleşmeden cayma halinde satış bedeline hangi tarihten faiz yürütülmesi gerektiği meselesine gelince, gerek Dairemiz gerekse tarih ve 2005/4-309 Esas, 205/391 Karar inançlarına göre; sözleşmeden cayma ve bedel iadesi durumunda satıcının kullanma bedeli olarak bir talepte bulunamayacağı benimsenmiştir. Ayrıca sözleşmeden cayma durumunda, araç ayıplı dahi olsa alıcının tasarrufunda bulunduğu sürece satıcı veya sağlayıcının faiz ile sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir. Arızanın niteliği itibariyle, aracın kullanımına engel teşkil etmediği ve aracın davacı tarafından yargılama süresinde devamlı kullandığı durumlarda bunun menfaatler dengesine ve hakkaniyete uygun olduğu şüphesizdir. Ne var ki aracın ayıp sebebiyle hiç kullanılmadığının sabit olduğu veya ayıplı aracın, satıcıya veya ifa yardımcısı durumundaki yetkili servislerine veya mahkemece belirlenen tevdii mahalline teslimi durumunda satıcının temerrüde düştüğünün dolayısıyla faiz ile sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Somut olayda arızanın mahiyeti itibariyle davacının aracı kullanmaya devam ettiği anlaşıldığına ve araç iade edilmediğine göre faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru 13. Hukuk Dairesi E. 2010/28 K. 2010/6526 Sayılı Kararıİkinci El Ayıplı AraçTTK Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı çıktığını, aracın değiştirilmesi için açtığı davayı kazandığını, mahkeme ilamını icraya koyduğunu, aracın aynısının üretiminin kalkması sebebiyle araç değerinin ödenmesi konusunda icra müdürlüğünce bilirkişi incelemesi yapıldığını, davalının belirlenen bedeli icra dosyasına bloke ettiğini, ancak bedele itiraz ederek paranın tarafına ödenmesine engel olduğunu, parasını zamanında almadığından zarara uğradığını, uğradığı zarar sebebiyle TL munzam zarar ile TL manevi zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir.….Toplanan delillerden ve dosya kapsamından davacının ayıplı aracının mahkemece değiştirilmesine karar verildiği, davacının ilamı icraya koyduğu, aynı aracın üretiminin kalkması sebebiyle davacı tarafından tarihinde ki talep ile madde gereğince işlem yapılmasını istediği, icra müdürlüğünce aracın değerinin tespit edildiği, davalı tarafında icra müdürlüğünce belirlenen bedelin tarihinde icra dosyasına bloke edildiği ancak bu bedele itiraz ederek paranın davacıya ödenmesini engellediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca paranın icra dosyasına ödendiği tarihte oluşan ve faizi aşan zararını isteyebilir. Öyle ise mahkemece, davalının parayı bloke ettiği tarihten eldeki dava tarihine kadar geçen zaman zarfında gerçekleşen yıllık enflasyon artış oranı mevduat ve Devlet tahvillerine verilen faiz oranları, döviz kurlarını gösterir liste ilgili resmi kurumlardan getirtilmeli, konusunda uzman bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmalı, davacının zarar miktarı belirlemeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yönlerin göz ardı edilerek yazılı şeklide hüküm tesis edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı Yukarıda birinci bentte belirtilen sebeple davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan sebeplerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, gününde oybirliğiyle karar 13. Hukuk Dairesi E. 2011/3976 K. 2011/11142 Sayılı Kararıİkinci El Ayıplı AraçTTK Davacı, eşi için araç satım pazarında 34 … … plakalı Nissan marka 2007 model 1,4 NOTE aracın ilanını da inceleyerek Üsküdar 15. Noterliğinin tarih ve 22450 yevmiye sayılı sözleşme ile davalıdan aracı bedelle satın aldığını, kasko aşamasında aracın pert olduğunu trafikten ve götürdüğü tamir bakım servisinden öğrendiğini, davalının kötüniyetli olarak trafiğe çıkması mümkün olmayan pert aracı sattığını öğrendikten sonra GOP. 10. Noterliğinin tarih ve 01958 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ayıplı aracın geri alınarak ödediği satış bedelinin iadesini istediğini ancak iade edilmediğini belirterek aracın noter satış bedeli olan davalıdan tahsiline karar verilmesini tarihinde önceki satıcıdan hafif hasarlı olduğu belirtilerek satın aldığı aracı kısa süre kullandıktan sonra borçlarını ödemek için davacıya bedelle sattığını, davacının da bu bedelle aracı satın aldığını çektiği ihtarnamede belirttiğini, davacının aracı kontrol ettirerek satın aldığını ileri sürerek davanın reddini davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi Davacı , aracın ayıplı olduğu iddiası ile aracın satış tarihindeki kasko değeri olan davalıdan tahsilini istemiştir. Ülkemizde ikinci el araçların kasko değerlerinin, araçların gerçek değerlerini yansıtmadığı bir gerçektir. Ayrıca davacının, Gaziosmanpaşa 10. Noterliğinin tarih ve 01958 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ayıplı aracın geri alınarak satış bedeli olarak ödediği iadesini istediği ve davalının da aracın satış bedelini olarak kabul ettiği dosya kapsamı ile sabittir. O halde davalı tarafından satılan ikinci el aracın satış tarihindeki gerçek değerinin olduğunun kabulüyle bu değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece noter satış bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle hükümün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, gününde oybirliğiyle karar 4. Hukuk Dairesi E. 2010/13266 K. 2011/267 Sayılı Kararıİkinci El Ayıplı AraçTTK … Dava konusu olaya bu kapsamda bakıldığında; otomobilin 2. el alıcısı bulunan davacının, garanti süresi içinde meydana gelen arızalar nedeni ile otomobili üreten firmaya husumet yönelterek açtığı davada, taraflar arasında mal ya da hizmet alım satım ilişkisi bulunmadığı belirtilerek tüketici mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile Bursa Tüketici Mahkemesi’nce verilmiş bulunan karar bozulmuş ise de yukarda anılan kararı uyarınca, bir kimsenin tüketici sıfatını kazanması için doğrudan mal ya da hizmeti satın almış bulunmasının şart olmadığı; üreticinin, garanti süresi içinde malı elinde bulunduran herkese karşı 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa kapsamında sorumlu bulunduğunun kabulü yandan, görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden mahkemece açıklanan sebeplerle davacının tüketici olduğu ve 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa’nın 23/1. maddesinde yer alan “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” biçimindeki düzenleme gereğince davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, mahkemenin görevsizliği sebebiyle dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan sebeple BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 825, duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, tarihinde oybirliği ile karar 13. Hukuk Dairesi E. 2006/13194 K. 2006/16511 Sayılı Kararıİkinci El Ayıplı AraçTTK Davacı, gününde davalılardan YTL bedelle P. araç satın aldığını, bir süre sonra aracın sağ ön çamurluğu, sağ ön kapısı, sol arka kapısı ile kaputunun sonradan boyandığı, orijinal olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek, aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ödediği YTL. nin ticari faizi ile ödetilmesini istemiştir.…4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ayıplı mal başlıklı 4. maddesinin hangi malların ayıplı sayılacağı açıklandıktan sonra ikinci fıkrasında “Tüketici malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği, bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlilik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı- üreticiden tazminat isteme hakkına da sahip olacağı…” belirtilmiştir. Anılan bu yasa maddesi hükmünden de açıkça anlaşılacağı gibi tüketici, kendisine tanınan seçimlik haklarından sadece birini kullanabilecek, başka bir anlatımla terditli olarak talepte bulunamayacaktır. Hal böyle olunca davacıdan talebinin davaya konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine mi yoksa bedele mi yönelik olduğu yönünde açıklanma istenmeli, sonucuna uygun hüküm kurulmalıdır. Bu hususların gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Kaldı ki, 101. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacının dava açılmadan önce davalıları ihtar çekerek mütemerrit duruma düşürdüğü iddia ve ispat edilmemiştir. Bu nedenle dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön göz ardı edilerek, davalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenle diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 500 YTL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalı P. ödemesine, peşin harcın istek halinde 326,00 YTL nin davalı İ. Oto. San. Ltd. Şti. ye, YTL davalı P. ne iadesine, gününde oybirliği ile karar 13. Hukuk Dairesi E. 2011/14923 K. 2012/491 Sayılı Kararıİkinci El Ayıplı AraçTTK Davacı belediye, davalı akaryakıt şirketinden 1998’de 1999 model Nissan marka araç satın aldıklarını, aracın rampada hararetinin çabuk yükselip çekişinin düştüğünü, bu durumu hem satıcıya hem de servise ilettiklerini ileri sürerek, dava konusu aracın aynı özellikteki yeni modeli ile değiştirilmesine, arızalandığı tarihten beri kullanılmayan araç nedeniyle uğradıkları TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini Nissan Otomotiv Aş ve Ab Otomotiv Aş davanın reddini dilemişler, diğer davalı davaya cevap davacı belediyenin 4077 SK kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1999 model Nissan marka aracın aynı özelikteki yeni bir modelinin davalılardan alınarak davacı kuruma teslimine, aracın kullanılamamasından dolayı 6000 TL zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı, davalılar Nissan Otomotiv Aş ve An Otomotiv Aş tarafından temyiz günlü ilam, temyiz eden davacı tarafa tarihinde tebliğ edilmiş ve temyiz dilekçesi tarihinde verilmiştir. 3156 sayılı Yasanın 20. maddesiyle değiştirilen 432/1. maddesi uyarınca yasanın yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren verilen kararlarda temyiz süresi 15 gündür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun gün ve esas 1989/3, karar 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, temyiz süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması belediye olup, bu durumda davacı tüketici olmadığı gibi, sözleşmenin de Tüketici Yasası kapsamında kalmadığı, bu haliyle taraflar arasındaki davanın tüketici mahkemesinde görülmesi doğru olmayıp, genel mahkeme görevlidir. Öyle olunca, mahkemece Genel Mahkeme sıfatıyla ve genel hükümlere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz dilekçesinin reddine, 2. bentte gösterilen nedenle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 3. bentte gösterilen nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. Satıcı, hasar olmadığını söyledi. İnanmadınız, servise götürüp, kontrol ettirdiniz; ufak tefek, önemsiz hasarlar ortaya çıktı. İşi sağlama almak için bir de cep telefonu ile hasar sorgulama merkezine, yani 5664’e, mesaj gönderdiniz. Oradan da hasarsız bilgisi geldi. Gönül rahatlığı ile aracı satın aldınız. Aradan 8 ay sonra satmaya karar verdiniz ve yine sorgulama yaptığınız. Bu sefer aracın, geçmiş yıllarda ağır, hatta satın aldığınız fiyatın neredeyse dörtte biri oranında hasarlı olduğu bilgisi geldi. Tabi hal böyle olunca aracı satamadınız gibi artık istediğiniz fiyata da HASARI SORGULAMABu anlattığım hikaye falan değil, yaşanmış bir olay ve son dönemde hem okuyuculardan hem de çevremden bu konuda ciddi şikayetler almaya başladım. Öğrendiğime göre de dolandırıldım, kazıklandım’ diye, mahkemelere başvuranların sayısı da artmış. Önce, okuyuculardan gelen şikayetlerden sadece bir tanesini paylaşayım, sonra da işin gerçeğini anlatayım “Geçen yılın Nisan ayında araç alırken 5664’e mesaj gönderdim, 6 bin liralık ağır hasar ve 2 kaza görünüyordu. Şimdi, herhangi bir kazaya karışmadığım halde gelen mesajda 14 bin liralık ağır hasar ve 4 kaza görünüyor. 5664 Sigorta Bilgi Merkezi’ne dava açabilir miyim?”Öncelikle sistem nasıl işliyor, kısaca bahsedeyim. 5664 hizmetini veren, kısa adı SBM olan, Sigorta Bilgi Merkezi; sigorta sisteminin kurduğu bir merkez ve tüm sigorta şirketleri oto hasarlarını bu merkeze bildiriyor. SBM de, bu bilgileri, hasar sorgulama hizmeti olarak tüketiciye NEDEN ARTTI?Geçen senenin ortasına kadar SBM, sadece kasko hasarı olan araçların hasar bilgilerini veriyordu. Şimdi ise hem kasko hem trafik sigortası hem de kaza tespit tutanağı doldurulmak suretiyle oluşan hasarların bilgilerini veriyor. Ve bilgileri de geçmiş seneleri de kapsayacak şekilde veriyor. Daha açık şöyle anlatayım Geçen sene aldığınız aracın, hasar sorgusu temiz çıkabilir. Çünkü araç kaskolu olmayabilir ya da kaskolu olup, hasarsız olabilir. Ancak şimdi sorguladığınızda, 2-3 yıl öncesine ait ciddi bir hasar kaydı ile karşı karşıya kalabilirsiniz; şaşırmayın. Dediğim gibi trafik sigortası ve kaza tespit tutanakları da artık sisteme girilmeye böyle olunca, temiz diye sorgulayarak, satın aldığınız aracın belli bir zaman sonra geçmiş yıllarda hasarlı olduğu ortaya çıkabileceği gibi, bugün aldığınız aracı, iki gün sonra yeniden sorguladığınızda bile geçmiş yıllara ait hasar bilgisi bilgiyi de vereyim Ender de olsa sigorta şirketleri, oto hasar bilgilerini SBM’ye geç iletebiliyor ya da Merkez, bilgileri geç sisteme girebiliyor. Haliyle, aracı bugün satın aldığınızda hasar kaydı gözükmeyebilir ama bir hafta sonra kasko ya da trafik sigortasından kaynaklı hasar HAKKINIZ VARŞimdi diyeceksiniz ki, bu nasıl uygulama, öyle de olabilir, böyle de olabilir?’. Daha doğrusu, okuyucunun sorduğu gibi, SBM’ye dava açılabilir mi? Açılamaz. Çünkü SBM, bu uygulamayı tamamen tüketiciye hizmet olarak sunuyor. Yani, yasal hiçbir bağlayıcılığı yok. Kaldı ki, gönderilen mesajlarda, verilen bilgilerin resmi evrak niteliği taşımadığı, hizmet olduğu da açıkça belirtiliyor. Kimileri diyor ki, karışıklığa neden olacaksa yapmasınlar’. Bunu söyleyenlere şu yorumu getirebilirim Bu hizmet olmazsa, ikinci el satışında yaşanacak kaosu varın siz düşünün. Mahkemeler davalardan geçilmez, millet birbirini sopa ile yeri gelmişken şunu da belirteyim Eğer kayıtlarda gerçekten bir yanlışlık varsa, yeni getirilen bir uygulama ile itiraz da edebiliyorsunuz. Şöyle ki; aracınızdaki hasar 3 bin liraysa ve sorgulamada daha yüksek çıkıyorsa, SBM’ye itiraz ediyorsunuz, inceleme yapılıyor, haklıysanız hemen sistemde değiştiriliyor. Başkasının aracıyla trafik kazası yapılması konusunda bu yazımızda araç sahibi açısından ve kaza yapan kişi açısından ayrı ayrı değerlendirme yapılacaktır. Genellikle başkasının aracı kullanılarak yapılan kazalarda tazminat istemi söz konusu olmaktadır. Bu nedenle açılacak olan davalar sigortacı ile zarar görenler arasında gerçekleşecektir ve bu açıdan davanın görüleceği mahkeme “Asliye Hukuk Mahkemesi” olarak bilinmektedir. Trafik kazalarında ölüm ya da çeşitli sakatlıklar ortaya çıkabilmektedir. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki trafik kazaları asla ticari olay kapsamında değerlendirilmemelidir. Borçlar Hukuku kapsamına girmektedir ve dolayısıyla trafik kazalarından doğan tüm alacak ve borç ilişkilerine “Asliye Hukuk Mahkemesi”nde bakılmaktadır. Hukuken Sonuçları Öncelikle burada vereceğimiz bilgilerin genel olduğu ve her hukuki dosya için ayrı ayrı değerlendirilme yapılması gerektiğini hatırlatarak bu yazımıza devam edelim. Kaza yapan kişinin de ehliyetli olup olmadığı hukuk açısından önem taşımaktadır. Zira eğer kaza yapan kişinin ehliyeti yoksa bu durumda kendisine “ehliyetsiz araç kullanma” cezası yazılacaktır. Fakat olayın tazminat bakımından boyutu oldukça farklıdır. Böyle bir durumda yine kazada ehliyetsiz araç kullanan kişinin ve karşı tarafın ne oranda suçlu olduğu belirlenecektir ve buna göre tazminat miktarı belirlenecektir. Yani “ehliyetsiz araç kullanan ister hatalı kendisi olsun ister olmasın tüm cezaları öder.” diye bir cümle kesinlikle söz konusu değildir. Burada kusur oranı tespit edilerek tazminat miktarı da buna göre hesaplanacaktır. “Ehliyetsiz araç kullanma” cezası da ayrıca uygulanacaktır. Sürücü ehliyetsiz olsa bile sigorta firması ödeme yapmakla yükümlüdür. Aksine herhangi bir anlaşma hukuken geçersizdir. Olayımızı değiştirdiğimizde yani ehliyeti olan bir kişi başkasının aracıyla emanet araçla kaza yaptığı zaman ne olacağı, zararı kimin karşılayacağı, araç sahibinin başına herhangi bir hukuki sorumluluk gelip gelmeyeceği ile ilgili bir değerlendirme yapılmalıdır. Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesine göre araç sahibinin de aracın sürücüsünün verdiği zarardan sorumlu olacağı belirtilmiştir. Buradaki sorumluluk “kusursuz sorumluluk”tur. Yani burada dikkat edilmesi gereken husus araç sürücüsünün, bir başkasının aracıyla kaza yapması durumunda dahi ödenecek tazminattan sorumlu olacağıdır. TBK da “haksız fiillerden doğan borç ilişkileri” başlıklı yazıda aracı kullanan kişinin kusur oranında ödenecek olan bu tazminattan sorumlu olacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla bu durumda hem sigorta şirketi, hem araç sahibi hem de aracın kaza esnasındaki sürücüsü meydana gelecek olan zarardan müteselsilen sorumludur. Araç sürücüsü, aracın sigortasından yararlanma hakkına sahiptir, ayrıca kusurlu kişi kendisi değil de kaza yaptığı araç sahibiyse o durumda onun a sigortasından yararlanma imkanı doğmaktadır. Dava, Konya 2. Tüketici Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemede dinlenen satıcı, araçta pert olma durumundan haber ve sorumluluğu olmadığını, aracın kontrollerini yaptırdığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istedi. "Araştırmalıydın" Taraf beyanlarını alan mahkeme, davanın reddine karar verdi. Yerel mahkeme kararında, "davacı basit araştırmalarla araç üzerindeki tamir işlemlerini öğrenerek uygun fiyatta anlaşabilirdi" denildi. Bu karar tarafından temyiz edildi. Yargıtay bozdu Temyiz talebini görüşen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Yerel mahkemenin davanın reddi kararı bozuldu. satın aldığı araçta pert kaydı olduğunu sonradan öğrendiği ve aracın ayıbını öğrenir öğrenmez de dava açtığı belirtlen kararda, alıcının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü'nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını inceleme SMS'si atarak bilgi edinme yükümlülüğü olmadığı ifade edildi. Davacının aracı satın alırken mevcut ayıbı bilmediğine göre, aracı davalı akdinden alırken ayıplı olduğunu bilmeyerek daha yüksek meblağ ödediğinden aradaki farkı isteyebileceği vurgulandı. Kararda, “Satışa konu araç hukuk ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davacı Borçlar Kanunu'nun ilgili maddelerine göre, davalıdan tazminat istemekte haklıdır" denildi. Dava yeniden görülecek Yargıtay'ın bu kararı sonrası yeniden görülecek davada mahkeme, aracın gerçek değeri ile ödediği rakam arasında kalan miktarda tazminat ödenmesine hükmedecek. Aldığım araç ayıplı çıktı Ne yapmalıyım? Aldığım araç ayıplı çıktı. Ne yapmalıyım? Çok memnunum, ihtiyaçtan satıyorum. Değişensiz orjinal bir kaç parça boya var? Sadece etek 6 boyalı çocuk olduğu için bu yetmiyor orjinal kilometrede. Evet bu cümleleri duyuyorsanız veya okuyorsanız, sizde ikinci el bir araç almanın dayanılmaz cazibesi ile mecburiyeti arasındaki o kalın çizginin tam üstündesiniz demektir. Kim bilir belki tam şu anda ya bir otomobil satış sitesinde ya da bir oto galeride elinizi kolunuzu yetmedi. Tüm paranızı kaptırmak üzeresiniz. Gerçekten de ikinci el araç almak bir nevi kumar oynamak gibi. O halde şartlar ne olursa olsun eğer ikinci el bir araç alıyorsanız. Muhakkak ekspertiz raporu alın. Satıcı kendisi aldıysa bile siz yine de alın yetmedi. Araç satış sözleşmesi düzenleyen ve satıcının belirttiği tüm özelliklerin sözleşmede yer almasını sağlayan, yani her türlü kendinizi güvenceye almaya çalışın. Buna rağmen velev ki satın aldığınız araçta alışveriş esnasında size söylenmeyen bir ayıp olduğunu öğrendiniz. İşte buna gizli ayıp denir. Gizli ayıp kişinin çıplak gözle göremeyeceği sonradan ortaya çıkabilen her türlü kusur. Eminim bu durum bazılarının başına geldi ve durumu öğrenir öğrenmez. Hemen akabinde satıcıyı aradığınız değil mi? Sonuç mu? Yüzde 99 hüsran oysa karalar bağlamaya gerek yok. Zira bu konuda belli haklarınız var ancak haklarından yararlanabilmek için ayıbı öğrenir öğrenmez durumu satıcıya yazılı şekilde bildirin. Bakın bu mailde olur. İhtarnamede mesajda ama mutlaka yazılı olmasına dikkat edin. Zira sonradan ispat için işinize yarayacaktır. Gelelim ne tür haklarım olduğuna dilerseniz sözleşmeden dönüp. Aracı iade ederek paranızı geri alabilirsiniz ki bu durumda satıcı da eğer aracı kullandıysanız yıpranma yani amortismana ilişkin sizden bir ücret kesintisi yapabilir. Dilerseniz araçtaki ayıbın ne kadar gidilebileceğini öğrendikten sonra o kadar parayı iade etmesini talep edebilirsiniz. Son olarak aracın eşdeğeri başka bir araçla değiştirilmesini de talep edebilirsiniz. Satıcı, eğer bu 3 yolla da gelmiyorsa zaten sonunuz ya aracı şahsi kullanım için aldıysanız tüketici mahkemesi. Ya da ticari amaçlı aldıysanız ticaret mahkemesi olacaktır. bir noktanın altını önemle çizmek istiyorum. Kolay fark edilebilir. bir ayıp varsa 30 gün içinde bildirmezse niz kabul etmiş sayılırsınız. Eğer gizli bir ayıp varsa da derhal satıcıya bildirmelisiniz. Unutmayın, gizli ayıplarda zamanaşımı 2 yıldır yani aracı aldıktan 2 yıl sonra siz satıcıya dönüp araçta gizli ayıp var diyemezsiniz. Tek bir farkla eğer araç satarken o ayıp hileyle saklanmış sa. Veya ortada karşı tarafın ağır kusuru varsa işte o zaman zaman aşımı ortadan kalkar. About The Author hukukyasa Bu internet sitesine erişim sağlayarak bilgisayarınıza ya da yukarıda açıklanan aygıtlara çerezler yerleştrilebileceğini kabul etmiş bulunmaktasınız .

aldığım araç hasarlı çıktı ne yapmalıyım